Merhaba sevgili okurlar

Son günlerde fark ettim ki, bazen kendimizi en çok kendi küçük yolculuklarımız sırasında buluyoruz. Her şeyin yoğun ve hızlı aktığı bir dünyada, durup kendi içimize bakmak, hislerimizi dinlemek ve geçmişle yüzleşmek gerçekten kıymetli. Bu yolculuklar kısa görünebilir ama etkisi uzun sürüyor; bir köşede durup geçmişi hatırlamak, kayıplarımızı ve kazançlarımızı tartmak, hatta bazen geleceğe dair cesaretimizi toplamak… İşte o anlarda insan kendini en çok hissediyor.

Bazı günler ise bırakmayı ve veda etmeyi öğreniyoruz. Kimi zaman bir ilişkiyi, kimi zaman bir alışkanlığı, kimi zaman da bir hayali geride bırakmak gerekiyor. Bu süreç her ne kadar zor olsa da, insanın kendisiyle yüzleşmesini ve olgunlaşmasını sağlıyor.


Ve tabii sevgi… Sevmek, bazen denemekle başlıyor, bazen cesaretle, bazen de kendimizi açmaya hazır olduğumuzda. Her deneyim bize bir şey öğretiyor; kimi zaman yavaş yavaş, kimi zaman aniden. Önemli olan, her şeye rağmen ruhumuzun açık kalması ve hissetmekten çekinmemek.


Ben bu küçük ama derin yolculukları fark ettikçe, hayatın aslında her birimizin iç dünyasında gizli hikâyelerle dolu olduğunu görüyorum. Siz de kendinize zaman ayırın, içinizdeki o sessiz ve küçük yolculuğa kulak verin. Belki de en değerli keşifler orada sizi bekliyordur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar