Bilgi Yarışmaları
Merhaba dostlar ✍️
Şu bilgi yarışmalarında daha ilk soruda elenen insanları görünce içim hep karışıyor. Hem gülümsetiyor hem de bir yandan üzülüyorum. Çünkü o sahneye çıkmak, o ışıkların altına oturmak, kameralar karşısında cevap vermeye çalışmak gerçekten kolay değil. Evde izlerken “Bu soruyu nasıl bilemedin?” demek çok kolay, ama o koltuğa oturduğun anda her şey değişiyor. Kalp hızlı atıyor, elin ayağın birbirine dolanıyor, en basit soruda bile aklın duruyor.
Bazıları gerçekten iddialı geliyor, öyle bir özgüvenle yürüyor ki “Bu yarışmadan büyük ödülle dönerim” havasında. Ama ilk soruda eleniyorlar. Özellikle “Ben matematikte çok iyiyim” diyenlerin dört işlem sorularında takıldığını görünce ister istemez gülüyorum. Ama o gülüşün içinde biraz da empati var aslında. Çünkü o heyecanı, o stresi hissedebiliyorum.
Bir de işin diğer tarafı var tabii… Bazıları yarışmaya bilgi için değil, sunucuyu görmek için geliyor. 😄
Ciddiyim, sırf o meşhur yüzle karşılaşmak, belki bir “Merhaba” demek için katılanlar var. Onlara da kızamıyorum, çünkü kim istemez ki o anın parçası olmayı? Herkesin kendine göre bir amacı, bir hikayesi var.
Ama gerçekten bilgili, mütevazı yarışmacılar da var. Onları izlemek bambaşka bir keyif. Her soruda sakin, her cevabında net… Seyirci bile onlara saygı duyuyor. Keşke herkes biraz daha o tarz olsa.
Yine de en çok sevdiğim şey, kim olursa olsun o sahneye cesaretle çıkan insanlar. İlk soruda elense bile o anı yaşamış oluyorlar. Belki ödül kazanamadılar ama tecrübe kazandılar. Hayat da biraz öyle değil mi zaten? Her zaman bildiğimizden değil, denediğimizden öğreniyoruz.
Bazıları kazanır, bazıları kaybeder ama önemli olan o ışıkların altına çıkabilmek. Cesaret gösterebilmek.
Kimi zaman bir bilgi yarışması, kimin gerçekten bilgiyle değil de kalple yarıştığını gösteriyor.



Yorumlar
Yorum Gönder